Ana içeriğe atla

Seçim barajı kalmalı mı?

Seçim barajı
Son zamanlarda sosyal medyada seçim barajının düşürülmesi gerektiği yaygın bir şekilde ifade edildi, çoğunlukla 2002 seçimlerine ilişkin aşağıdaki görsel yaygın bir şekilde paylaşılarak temsil edilmediği düşünülen oylara vurgu yapıldı.


Bunun dışında Ekşi Sözlük'ten Mesut Bahtiyar'ın ülkelere göre seçim barajları yazısı çok paylaşılıp #seçimbarajıkalksın hashtagi tt listesine girdi.

Temsiliyeti bu kadar önemsemek başbakanın Gezi Parkı Eylemleri sırasında sandığı göstermesi benzeri, demokrasiyi sandıkla özdeşleştirme çabalarını doğru bulmuyorum.

Günümüz sesimizi her zamankinden daha fazla duyurabildiğimiz enstrümanlara sahip olduğumuz bu ses duyurmaya hiçbir iktidarın kayıtsız kalamayacağı bir zaman.

Buradan temsiliyet önemsiz olduğunu düşündüğümün sanılmasını istemem. Geçerli oyların %51'i temsil edilmesi kanımca yeterli aksi durumda seçimler iptal edilip yeniden seçime gidilmeli.

Türkiye'de bu oran 99 seçimlerinde %80  2002'de %53 2007'de %85.

Baraj olmasa bu temsiliyet oranının kaç olacağını bilemeyiz bilebileceğimiz sadece olasılıklar olacaktır.

Örneğin Barajın olmadığı 100000 seçmenin oy kullandığı ve 1 milletvekili çıkacak seçim bölgesinde 100 parti ya da adayın yarıştığını varsayalım.

Temsiliyet açısından en olumlu olasılık bir adayın tüm oyları alarak %100 temsiliyetle; temsiliyet açısından en olumsuz örnekte ise en yüksek oyu alan adayın 1001 oy alması ve yaklaşık %1 temsiliyetle seçilmesi ihtimali.

Bu örnektende anlaşılabileceği gibi seçim barajının olmaması temsiliyeti etkileyen bir faktör olmayacağıdır.

Esas sorunumuz demokrasi kültürümüzün oturmaması. Nasıl daha iyiye ulaşırızdan çok benim dediğim en iyisi benim dediğim olmalı anlayışı.
Kendi gibi düşünmeyeni aşağılama durumu.
Biri haksızlığa uğradığında onun kim olduğuna göre tepki verme ya da vermeme, bulunduğu çevrenin baskın görüşüneyse oncu olma, düşünüp araştırmama...

Seçim barajına geri dönersem...

Kurucu meclis, savaş durumu vs. istisnaları dışında parlamento üyeliğinin pek de önemsenmesi gerekdiğini düşünmüyorum

Parlamentoların temel görevi yasa yapmaktır. Yasa yapmaksa uzmanlık ister, uzman olmayan kişiler yasanın sadece "ruhunun" (liberal özgürlükçü, milliyetçi vs.) nasıl olacağına karar verebilir işte seçmenin bu ruhun ne yönde olacağını belirlemesi esas olandır.

Türkiye'nin acil günümüze uygun hale getirmesi gereken yüzlerce kanunu var gireriz ya da girmeyiz önemli değil Avrupa Birliği kriterleri göz önüne alınıp bu yasaların güncellenmesi gerekmekte.

Sorun temsiliyette değil, toplumda demokrasi kültürünün oturmamasında.



-İlyas Demirel

Yorumlar